Komedi dünyasında ve mizah edebiyatında kalite gerilerde kaldı. Günümüzdeyse kendine özgü renkli tablolarla öne çıkarken farkına varan tadını çıkarıyor.
Aile içinde, televizyonda haberler akarken, bazen bir sessizlikte bazen de durup dururken güldüğümde eşimden, oğullarımdan fırça yerim.
-Ne gülüyorsun, Kemal Sunal haberlerden sonra.
Defalarca izlediğimiz, her sahnesinde insan kendisini hazırlayıp gülmekten çatlarken bazen de isyan ediyor,
-Ulan böyle film mi olur?
-Baba, adamlar film çekmemiş,
-Ya ne yapmışlar?
-Eğlenmişler.
Yönetmeninden oyuncusuna kameramanından rejisörüne kostümcüsünden müzikçisine, sesçisinden ışıkçısına kadar seyirciden önce gülüp eğlendiklerini görmek, göstermek, kamera arkasında bir film daha yapmaz mı adam.
Amerikan sineması kamera arkasını belgesel yapıp izleyiciye sunarken bizimkilerin akıllarına gelmemesi büyük kayıp. Mizahtan yoksun kalmış olmalıyım, kendimi arka sokağa attım. Kuaför boşta hemen sırayı kaptım, berber,
-Abi biz sokağımızı yaptırıyoruz, güzel oluyor, siz de yaptırın.
-Nasıl oldu?
-Başkana üç kere kahvaltı verdik,
-Peynirin, zeytinin fiyatından haberin var mı senin, istemez, hem bizim sokak, taş, üç bin yıl ömrü var sizinkinin üç yıl.
Traşım bitmiş yeni yoldan yürürken bir taşın başına toplanmış guruba esnaf arkadaş,
-Abi! Bu ustabaşı, bu ustabaşının yardımcısı, bu işçi, bu işçi başı, bu işçi başının yardımcısı.
Ah Kemal Sunal ah. Komedi sokakta hem de canlı mı canlı. Festival çoktan başladı. Güneşin feri, yağmurun sesi, Cumartesi Pazar. Gidişat değişmiyor. Turizm zaten bitti, festivalin yarısı da.
Aklıma annemin şiiri geliyor,
Ay battı,
Yağmur yağdı
Güneş açtı
Ay bacadan aştı.
En komiği iki sokağı birbirine bağlayan bağlantı yolunun bittiği halde akıllarını kullanamayıp trafiğe açmamaları.
Nasıl durup dururken gülmesin insan İstanbul’da otomobil gecekondunun üstüne uçtu.
Ankara’dan, bakan; Esad’la buluşmak için eylem planıyla ilgili çalışmalar devam ediyor.
Geçtiğimiz hafta Hollanda Türkiye maçında futbolcumuzun bozkurt işareti yapmasının sonucunu bir gecelik eylem planı çalışmasıyla dünya gördü. Bi elin adamına bir de kendimize bakmaktan alıkoyamıyor insan.
Oğlum Koray’ın sözcükleri geliyor aklıma, “adamlar film çekmemişler eğlenmişler.”
Olsun, öyle eskisi gibi yönetmenler olmasa da şimdi yöneticiler var. O halde bize de gülmek düşer…
FACEBOOK YORUMLAR