Turizmin merkezi, Antalya havalimanı tatil dönüşü Rus uyruklu kadın sıkışmış olmalı ki uçağa binmeden önce tuvalete koşar, çok beklemeden klozetin kapağını kapatıp arkasına bakmadan soluğu uçakta alır.
Büyük sudan mı küçük sudan mı nedeni belli olmayan klozetin içinde kritik bir kriptik doğum gerçekleşir. Başka bir ülkede olacak değil ya. Tatil süresince, çelişkilerle dolu ülkemizi tatilden çok tam anlamıyla tanıma fırsatı bulmuş.
Kararını vermiş.
- Ben bu çocuğu ülkeme götüremem sorunlu, hem de çete sorumlusu olur, bu çocuğun nerdeyse yarısı Türk burada yedik içtik, bana da bir şeyler oldu, havasından suyundan, yoksa ben katı bir insan değildim, bir de çocuk doğar doğmaz pisliğe bulandı, bunu bunlara yutturmam lazım,
İçinden;
- Kolay olacak gibi, bunlar bir 30 yıl öncesine bir üç ay sonrasına gidip geliyorlar bir şeyden haberleri olmaz. Zaman çok erkenken şimdiden başladılar bütçe görüşmeleri, asgari ücret fısıltılarına.
Kadın haklı her gün çete doğuyor yok eski doğan, yok yeni doğan. Bizim çetecilerin doğum yerleri kayıt altına alınmalı, insan şüpheye kapılmıyor değil. Rus turist havadayken tavada skandal.
Ortalıktan Fethullah kalkmadan Abdullah geldi, hem de devletin bahçesi. Dışlayıcı politikalar karşısında tümü sakinken dışarda kaynar kazan. Akademik tartışmalar sil baştan. Onca başlık arasından nasıl fırladıysa dert eskisi kucağımıza yeniden düşüverdi.
Vatandaş mı? Dertsiz, dert onlarda…
Yeni bir orta çağ karanlığı ortalığı sarıp devletimiz hırpalanırken ve dünya bizi horlarken bu devlet nasıl ayakta duruyor akıl almıyor.
Bir şeyler dönüyor başı dumanlı ikramlarla. Bu gün ulusal basınımızdan bir tanesinin attığı manşet belleğimde;
“Tehlike Geçmedi”
Aman, aman tehlike geçerse huzursuz bir ülke olur çıkarız işin içinden…
FACEBOOK YORUMLAR