Gıda ve Tarım Örgütü'ne (FAO) göre, sınırlı kaynaklardan üretilebilen gıdaların yaklaşık %5'i böcek istilası veya hasat sonrası bozulma nedeniyle kullanılamaz hale geliyor.
Bozulmaları önlemek amaçlı yıllardır farklı yöntemlere başvuruluyor, bunlardan biri de gıda ışınlanması. Hasat edilen ürün yüksek enerji ışınlarına maruz bırakılarak bir muhafaza sürekliliği olan "gıda ışınlaması", ürün güvenliği, mikroorganizmalardan korunma, raf ömrü gibi iyileştirmeler için 20. yüzyılın ikinci yarısında ön plana çıkmıştır.
Bugün Türkiye’de ve dünyanın birçok ülkesinde uygulanan ‘Gıda Işınlama Yöntemi’, gıdayı iyonize radyasyona maruz bırakarak, raf ömrünü uzatmayı ve bazı zararlı mikroorganizmaları yok etmeyi hedefliyor.
FDA, ışınlanmış gıdaların ışınlama için uluslararası sembolü damgalamasını zorunlu kılıyor. 1960'ların sonlarında Hollanda'da ortaya çıkan küresel gıda ışınlama sembolü "Radura" olarak adlandırılıyor.
Gıda ışınlamasına başvurulan durumlar;
- Yaş meyve ve sebzelerde bozulmaya neden olan mikroorganizmaları inaktive edilmesi gerektiğinde
- Et ve balıktaki protozoa ve helmintleri etkisiz hale getirilmesinde,
- Gıdaların sterilize edilmesinde,
- Baharatların ve kuru sebzelerin pastörize edilmesinde veya sterilizasyonunda,
- Tahıllarda, kuru meyve ve sebzelerde, baharatlarda ve taze meyvelerde böcek ilaçlaması durumunda,
- Meyvelerde hasat sonrası olgunlaşmanın düzenlenmesi,
- Yumru ve soğan filizlenmesinin önlenmesi,
- Et, tavuk, balık ve deniz ürünlerinin raf ömrünün uzatılmasında,
- Et, tavuk, deniz ürünleri ve balıktaki patojen bakterilerin yok edilmesinde gıda ışınlanması kullanılabiliyor.
FACEBOOK YORUMLAR