“İlk yoğurt nasıl mayalandı acaba?” sorusu hepimizin aklına gelmiştir. Yoğurt elde etmek için mayalama işlemine ihtiyaç duyulur. Bu mayalama işlemini de sağlayan şey eski yoğurttur.
Bu bilgi göz önüne alındığında ilk yoğurdun mayalama işlemini başka bir malzeme yapmak zorundadır. Bu malzemenin ne olduğuna gelince pek çok farklı görüş bulunuyor.
En yaygın inanış yağmurun altında unutulan bir kap sütün ertesi gün mayalanması, yoğurdun şifası Nisan yağmurundan inanışı buradan geliyor. Bir diğer görüşte, tarihte ilk yoğurt mayası olarak karınca yumurtasının kullanıldığı yönünde. Bir diğer inanışa göre de göçebe Türk kavimleri, sağmış oldukları sütün fazlasını hayvanların iç organlarından yapılmış olan tulumlar içerisinde muhafaza ediyorlar.
Tulumun yapıldığı hayvanlarda mevcut olan bakteriler temas ettikleri sütü yoğurda dönüştürdüğüne inanılıyor. Bizler bugün beslenme bilimleri sayesinde biliyoruz ki, yoğurt, besin değeri yüksek, laktik asit fermantasyonu sonucunda elde edilen ve canlı laktik asit bakterileri içeren fermente bir süt ürünüdür.
Lactobacillus bulgaricus ve streptococcus thermophilus sütten yoğurt yapmak için kullanılan birkaç bakteri türünden biridir. Yoğurt tarihsel süreci uzun ve farklı inanışlar içeriyor olsa da her daim sağlığı desteklediği bilinen bir besin oldu.
Yoğurdun suyunu asla dökmeyin!
Doğduğumuzda ve bebekken bağırsaklarımız sağlıklıdır, özellikle anne sütü bunun en iyi koruyucusudur. Ancak yıllar içinde geçirilen enfeksiyonlar, kullanılan antibiyotikler, kötü beslenme alışkanlıkları, alkol ve stres gibi durumlar vücudumuzdaki yararlı bakterilere zarar verir. Yoğurt içerdiği yararlı mikroorganizmaların sayesinde bağırsak sağlığını korur ve geliştirir.
Yoğurt, bağırsak sağlığının yanı sıra içerdiği kalsiyum sayesinde kemikleri güçlendirir ve korur. Bu yüzden osteoporozun (kemik erimesi) önlenmesinde de büyük önem taşır. Yoğurt hakkında yapabileceğim en büyük hatırlatma yoğurt suyunu asla dökmeyin ve onu tüketin.
Yoğurdun yeşil suyu zengin bir vitamin kaynağıdır, çorbalara karıştırılabilir veya ayran olarak içilebilir. Yoğurt suyunun süzülmesiyle bu suyun içerdiği yüksek miktardaki riboflavin de kaybedilir. Oysa riboflavin, büyüme, doku yenilenmesi ve enerji metabolizmasında görevlidir.
Yetişkin ve sağlıklı bireyin her gün 2-3 porsiyon süt veya diğer süt grubu besinler tüketmesi gerekiyor. 4 yemek kaşığı yoğurt 1 porsiyon yerine geçiyor, dilerseniz 1 su bardağı kefir de içebilirsiniz.
FACEBOOK YORUMLAR