Hafızamdan hiç çıkmıyor;
-Bu hale Erdoğan getirdi yine Erdoğan temizlesin.
Aradan dört yıl geçti. Yine bir seçim takvimi çatmış. Sn. Erdoğan memleketi düze çıkarmış olmalı. Siyasetin amatör liginde takım kalmamış, bütün takımları süper ligde.
Takım patronları, kaptanlar maşallah hepsi birer koç gibi, tokuşup duruyorlar. Doğal olmayan bir gürültü gidiyor. Adeta curcunanın çemberinden geçiliyor. Sorunlara, üretime çözüme dönük siyaset yerini vaatlere sırtını dayarken kimi Abdullah kimi Hizbullah diyor.
Kaptanlar yakında yollara dökülecekler, gemiyi yürütmek ya da malı götürmek için yola çıkmak üzere. Takımın alttaki taraftarları da tokuşuyor. Elma şekerli mikrofonu görür görmez,
-Çaldı,
- Çalmadı,
-Ne yapmış çalıp çırpmış mı?
Halk çalıp çırpmayı iyi bir seyirci olarak kanıksamış,
Sanki bulutlar çaresizlik depoluyor. Kimi;
-‘Bunlara beş yıldan fazla iktidarı teslim etmeyeceksin’ derken Hasan abiyle geçen sohbet canlandı belleğimde. Hasan abi kendi çapında mafya işleriyle uğraşırdı. Bir ara dalıp,
- ‘Ne düşünüyorsun’ deyince.
-‘Bana şöyle bir saatlik bir bakanlık verseler’ yeter. Ne halt işleyeceğini sormadım ama
Hasan Abiye kanatlanmak için bir saat yeterliydi.
Çalışmalar siyasetin halkın üstünde mutlak hakimiyetin sağlandığını Anadolu’yu baştan sona taramaya hazır olduklarını gösteriyor.
Yurttaş beş yılda bir ‘gününü gösteririm’ derken beş dakikanın yeterli olduğunun farkında değil. Toplumun güvencesi olan; çağdaş yaşama, insan haklarına, ülke çıkarlarına dayalı siyasettir, kafakol siyaseti değil.
FACEBOOK YORUMLAR