KOKARCA KADAR OLAMAMAK

Burak, oğullarımla beraber okudu. İlkokul ortaokul, liseden sonra üniversiteye başlayacakken yakını maddi destek olması için fındık bahçesi verir. Cumhuriyet meydanında karşılaştığımızda,

-Burak fındığı ne yaptın?
-Mehmet Amca, topladım, ama bir şey kalmadı. Annemle babamı Çakırtepe’ye yemeğe getireceğim, bakalım, artakalan para da yetecek mi? Büyük heves kursakta bir lokma pide.

Burak fındık bahçesine bugüne kadar hiç mi hiç girmedi. Askerliğini yaptı, işini kurdu, evliliğini gerçekleştirip yuvasını da kurdu. Gerçeği, reşit olmadan anlamıştı anlamakta direnen üreticilerden önce.

Çotanakların üstündeki yeşil yaprakların da önce kokusunu sonra kendisini görürdük. Zararsızdı, doğayla uyum içindeydi. Zaman ilerledikçe yeşil, kahverengine döndü. Siyasete girmiş olmalı, siyasetçimiz ve siyasetçilere yakın duran insanımız gibi zararlı olmaya başladı.

Ordu’ya, Trabzon’a, Samsun’a ziraat fakülteleri, profesör atamaları biyolojik laboratuvarlar kurulana kadar kahverengi kokarca popülasyonu komik 19 gibi ekosistemde kapsam dışına çıkması olası.
Elin adamları uzayda tarımı araştırırken, bizimkiler komik 29. Oturdukları yerden dekar hektar dekametre cm metre,rekolte. Bu yıl 717 bin 851 ton. 1’ni bile eklemişler. Acaba kokarca neresinde?

Yurttaş ürününü satamıyor. Geçen yıl 140 lirayı gören fındık bu yıl %250 farkla 40 liraya çıktı. Eksi 40 randımanla. Kokarcanın uğramadığı bölgelerden gelen ürünlere de elek üstü elek altı oyunları.
İşe yaramayan fındıklardan da yağ üretileceği ortalık yerde dolaşıyor. Olasılık çok yüksek. 80’lerde almanlar, fındığımız alfatoksinli diye iade edilenleri vatanı bekleyen askerlerimize yedirdiler. Memleket vergi vergi diye inleyip garsonların bahşiş kutusu gözetlenirken tüccarlar, fabrikatörler unutulmamalı.

Paraya susamışların oyununa karşı labirentten çıkışı devlet sağlayacak. Meclisin durumu ortada Paris Olimpiyatlarında başta boks, silkme altın madalyaları kaçırdık. Vekiller muhalefet fındık konusunda uyarlama eksikliği içinde.

Devlet üst düzey bürokratları; valiyi, kaymakamı sesimizi duyması için sorunlarımızı çözülmesi için atamıştır. Derdimizi anlayana kadar sokakta değil makama anlatmak zorundayız. Belki de T.B.M.M’den göremediğimiz yardımı göreceğiz.

Kokarca halk arasında pis bir deodorant böceği olarak nitelendirilir. İnsan kendini bu kadar sıkar mı? Bir kokarca kadar kendimizi ortaya koyamadık. Uzun lafın kısası ülke huzursuzluk şantiyesine döndü…