Gazete ve televizyondan yansıyan haberlere göre, Dünya Bankası Türkiye’nin ulaşım altyapısına önemli katkı sağlayacak dev projeye onay vermiş. Sivas, Erzincan, Erzurum ve Kars illerini kapsayan ve yerel ekonominin yanı sıra 600 bin kişinin yaşamına dokunan bu hamle ülkemiz için hayati önem taşımakta. Çünkü arabaların egzozlarından çıkan zehirlerin insana çevreye havaya ve toprağa verdiği zararlar karşısında çok geç kalınmış. Bir de boğuşup durduğumuz cari açıktan kurtulmanın tek yolu değil mi?
Dünya Bankası Başkanının Karadeniz’de bir tur atması ikinci bir onaya kuşku götürmez. 30 km’de bir kasaba, 60 km’de bir şehir. Ülkenin en hareketli bölgesi. 6 milyonun üstünde nüfus yoğunluğu. Japonlar 603 km’lik yolu bir saatte alırken 444 kilometre uzunluğundaki Ankara-İstanbul, 4 saat 44 dakikada alsa da fazlasıyla avantajlı.
Google’ın 20 milyar dolarlık yapay zekaya destek yatırımı insanı düşündürüyor. Onlar para kazanmak için, biz ihtiyaçlarımız için yatırım yapamamanın sorusuna yanıt vermek çok zor.
Terslikler bu ne rastlantı dercesine. Akil mi akıllımı orası meçhul. Meşhur adamların ellerinde çubuk bir türlü düşmüyor.
Koltuğa oturmamış adam konuşuluyor. Çok değil birkaç hafta önce ABD’de Kamala, Harison, Romina Power, Trump, günlerdir bu gelirse şu olur, şu gelirse bu olur. Süreç içinde Tramp’ın uğradığı suikast kulak memesini gösteren çubuk, Şimdi de Suriye topraklarında.
Çok değil bir hafta önce yeni göçmenler beklerken Türkiye’den göçmen gönderiyoruz. Savaş bitti mi yoksa yeniden mi başlıyor o da akil adamların işi. Şimdiden mızmızlanmaya başladık.
-Ben şimdi kimi çalıştırıcam makinalar boş kaldı.
Eski kuşak yerine şimdi sadece yaygarada erkenciyiz. Borsa bile coştu. Başı çimento fabrikalarının hisseleri çekerken tam karşımdaki Tayvanlılar’a satılan fabrikaya bakıyorum.
Giderayak erken sevinç konvoylarına yurttaşın tepkisi, şimdiye kadar nefesini bile kullanmayan kime ve kimden hesap sorulacağını bilmeyen vatandaş,
-Başlarım sizin Esat’ınıza, Kaymakam’dan izin aldınız mı?
Geçtiğimiz hafta sahte dolar ülkeyi, gündemi çalkalarken bu gün olanlar ne kadar gerçek. Suriyeli göçmenlerin yüzü gülüyor. Kimi,
-burada yaşadığımız süre çok mutlu olduk, inşallah geri geleceğiz derken, kimi,
-Türk halkına, misafirperverliğine teşekkür edip,
-artık savaş bitti, on yıl önce geldiğimizde burası çok iyi idi ama şimdi hayat yok.
Gidenler için gidip de dönmeyi düşünenler için de ekonominin ayarını kimse bozmasın. Zaten Başkan Sn. “Erdoğan enflasyonda istediğimiz hedefte değiliz” demiş, aman aman bir süre hiç dokunmasınlar bozuk ekonominin, enflasyonun nasıl işe yaradığını ilk defa biz görecek gibiyiz.
Darem Acemoğlu gibi ödül mödül istemiyoruz.
FACEBOOK YORUMLAR