Mehmet Kıyak

Mehmet Kıyak

[email protected]

Bilinmezlik Öyküsü...

13 Nisan 2025 - 15:46

Bir önceki eski yüzyılda yaz tatillerimi İstanbul’daki amcamda geçirirdim. Yaşadığım şehir beş bin, İstanbul üç Türkiye otuz beş milyon.

Gebze’den sefere başlayan banliyö treni o dönemlerde çevrilen sinema filmlerimize ev sahipliği yapmış son istasyon Haydarpaşa Garı. Her yer bomboş, bazen ormanın içinden bazen de gökyüzüne doğru uzanmış dev ağaçların kapladığı karanlığın içinden geçerken yarattığı gizem.

Anadolu’dan kopan buradan geçiyor. Gecekonduların konduğu, İstanbul’un pay paçak edildiği yıllar. Etraf boş, arazi bol.  Düz arazide birbirinden uzak Eczacıbaşı, porselen, zift fabrikaları. Bir akşam gece yarısı Dragos tepesinden sahile doğru uzanan sonu gelmeyen ışıltılı ışık seremonisi dikkatimi çekince, cevizli Maltepe sigara fabrikasındaki işçilerin vardiya değişimi olduğunu gördüm.

İçimden gurur duymuştum, neyin gururuysa.  70’lerde sağ blok, daha çok milliyetçi cephe, güvenoyu alamayan ve üç ayda bir değişen hükümetler. Telefondaki sesin yörüngesinde dolanan bürokratlar, işe yerleştirmeler ışıltısı kesilmeyen Dragos yolu. 


Hükümetler sıkıştığında sigaraya yapılan zamdan hayat bulurdu. Tekel kamu iktisadi teşebbüsleri kapsamında önemli kuruluşların başında gelirdi. Bakanı bile vardı, saçı taraçalanmış bıyığı burun deliklerinin hizasının kahveye çalan renginden anlaşılırdı tam işinin ehli olduğu. Gazeteler yazardı o yıllarda personel fazlalığını. Kimse çözüm, öneri yeni yatırım önermez, şimdiki gibi, bir taraf satarım bir taraf satılmaz diyerek işin içinden çıkılırdı.

Bir hamlede milenyuma geçince eskiyi hatırlamak zahmetli iş. Bu gün değişimdeki belirsizlik geleceğimizi birbirimizin ağzından dökülen sözcüklere, dizilen dizelere bağlanmış, yurttaşı da  en başta siyasetçisi de. Ülkem ve öteki insanın davası yerine aslında kendi davasını üstlenmiş.

Bugünkü koşullarda bir odaya tadilat kararı almak cesaret isterken hazır kurulmuş sigara fabrikası satılır mı hiç? Türkler sigara içer. Kendi insanını tanımayan ülke yönetebilir mi?

Gazetecilerin kimliği görüşü bellidir, sadece konu dışında, arada çıkan hikayeleri ilgimi çeker. Yukarıda sigara zammından hayat bulurken hükümetler, yıllar önce de bizim gazeteciler Washington DC de Hyatt otelinde iş adamlarıyla Türk heyeti bir araya gelir, otururken lobide birden otelin etrafını itfaiyeciler sarar. Bizimkiler nedir bu şimdi ne oluyor derken, gerçek anlaşılır, Türkiye’den Türklerin geldiği, içerde sigara içtiklerini yangın olmadığını öğrenince çekip giderler.

Nedenini kime sormalı bilinmez, etrafımızdaki dumanın dağılması on, yirmi belki de kır yıl mı sürer o da bilinmez.



 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum