BÜYÜK RESMİ GÖRMEK: MADEN SAHALARI VE TOPRAKLARIMIZIN GELECEĞİ

Bu yazı, tamamen benim kendi düşüncelerimden oluşuyor. Belki bazıları buna "komplo teorisi" diyebilir, ama ben büyük resmi gördüm ve eminim ki; siz de bu parçaları birleştirdiğinizde aynı resmi göreceksiniz.

Birkaç yıl önce, seçimlerden hemen önce, cennet vatanımız Ordu’nun %78’inin maden sahası ilan edildiğini öğrendik. Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı’nın bu açıklaması, bölge halkını derinden sarsmıştı. Ardından pandemi süreci başladı ve insanlara evden çıkma yasakları getirildi.

Bu durum, maden şirketleri için adeta bir fırsata dönüştü. Her yerde sondaj çalışmaları başladı. İlk başta bununla sınırlı kalacağını düşündük, ancak işler öyle gelişmedi. Bu sürede, maden rezervleri için maliyet analizlerinin ve raporların hazırlandığını düşünüyorum.

Karadeniz insanı için toprak kutsaldır, namustur. Bir karış toprak için bile nice çatışmalar yaşanmıştır. Fakat bana sorarsanız, bu topraklardan el çektirme olayı aslında köy okullarının kapatılmasıyla başladı. Butik tarım bitirildi, üretim durma noktasına geldi. Bu, belki küçük bir anekdot gibi görünebilir, ama aslında büyük bir planın parçası.

"Kokarca Operasyonu" ve Topraklarımızın El Değiştirme Süreci

Bence bu toprakları halkın gönül rızasıyla terk etmesini sağlamak için "Kokarca Operasyonu" adı altında bir taktik uygulandı. Ürünler para etmemeye başladı, her yıl farklı bahanelerle fındığın kaderiyle oynandı.

Global bir şirket, adını vermek istemediğim, ama hepimizin bildiği bir yabancı şirket bu süreci yönetti. Hani 750 bin ton fındık olacaktı? Üstüne bir de kokarca sorunu çıktı. Bu durum, bölge insanını canından bezdirdi ve sonucunda Ordu’da 138 dönümlük arazi satılığa çıkarıldı.

Devlet neredeydi bu süreçte? Ziraat odalarının sattığı ilaçlarla beş kez ilaçlama yapan üretici, sonuçta 26 randıman alabiliyorsa, bu millete yazık değil mi? Eğer topyekûn bir mücadele vermek istiyorsak, önce bilinçlenmemiz gerekiyor.

Değerli hemşerilerim, birileri topraklarımızın üstündeki değerli ürünlere göz dikmişken, diğerleri de toprağın altındaki madenlere göz dikmiş durumda. Maden sahalarının nasıl açılacağını artık anladınız mı? Eğer uyanık olmazsak, sona yaklaşıyoruz. Sağlıcakla kalın…