Serbest Meslek İcrası Yönetmeliğimiz Hayırlı Olsun...

12 Ekim 2024 tarihinde sizlere "Türkiye'de Fizyoterapist Olmak" başlıklı yazımda fizyoterapistlik mesleğinin ülkemizdeki genel durumunu anlatmıştım. Yıllarca mesleğin içerisinde çalışan biz sağlık personellerinin Türkiye şartlarında yaşamak zorunda olduğu zorlukları, "denetim" kisvesi altında yapmaya zorlandıkları uygulamaları, Sağlık Bakanlığı’nın en önemli personel gruplarından biri olmamıza rağmen kendi işimizi yapmak istediğimizde bulunduğumuz idarenin belediyeleri tarafından ruhsatlandırılıp, yoldan geçen herkes tarafından sözde denetimlerden geçtiğimizi paylaşmıştım.
Bugün itibariyle artık resmi olarak Türkiye'deki tüm fizyoterapistlerin "Serbest Meslek İcrası Yönetmeliği" Cumhurbaşkanlığı tarafından onaylandı.

Yıllarca toplumun yararına çalışan, devlet hastanelerinde sıra bulamayan tanısı konmuş her hastaya fizyoterapi hizmetlerini sunan bizler artık mesleğimizi serbestçe icra edebileceğimiz ortama nihayet kavuştuk.

Bu süreçte gerek Türkiye Fizyoterapistler Derneği'nin kıymetli başkanı meslektaşımız Zafer Aksungur, gerekse daha önceki dönemlerde bu yönetmelik için çalışmış tüm fizyoterapist meslektaşlarımıza teşekkürü borç biliyorum.

Koruyucu sağlığın Türkiye'deki ilk basamaklarından fizyoterapistler, artık Uzman Hekimler tarafından tanısı konulan ve tedavi programları oluşturulan her bir hastaya modern ve güncel fizyoterapi yöntemleriyle hizmet verme hakkını kanuni olarak elde etti.

Peki; Bu yönetmelik çıktı, her şey çok mu güzel olacak? Tabii ki hayır. Zorlu bir sürecin ilk basamağı atılmış oldu. Kanunen meslek grubu olarak bile görülmeyen, 4 yıllık lisans eğitimlerinde aldığı dersleri meslek hayatlarında yerine getiremeyen, bölümlerinin adı fizik tedavi ve rehabilitasyon olmasına rağmen fizik tedavi yapıyoruz diyemeyen bizler, artık bu hakları elde etmiş olduk.
Hastaya dokunamazsınız diyenlere inat hastaların kalplerine dokunan bizler şifa dağıtmak için yasal bir dayanak bulduk.

Yıllardır ‘doktor - fizyoterapist işbirliği hasta için en mükemmel birliktelik olur’ diye söyleyen bizler artık bu işbirliğinin yasal dayanağını elimize almış olduk.

Gençlik Spora ayrı, belediyeye ayrı, Sağlık Bakanlığı’na ayrı hesap verme zorunluluğundan kurtulmuş olduk. Bunu söylerken denetim olmasın demiyorum, denetim iyidir, olmalıdır da ama kanuni dayanaklara uygun denetim bizi olduğu gibi her işletmeyi her sağlık merkezini daha iyi hizmete zorlayacaktır. Doğru denetim, iyi hizmeti getirir.

Her fırsatta şikayet kollayanlara söylüyorum, içimizdeki çürük yumurtaları biz ayıklarız. Hekim - fizyoterapist işbirliği için siz bize destek olun yeterli.

Velhasıl kelam; Serbest Meslek İcrası Yönetmeliğimiz hayırlı olsun.