TATLI KRİZLERİ

Aralıklı yaşanan tatlı krizleri  sorun teşkil etmezken, bu aralıklar sıklaştıkça kişide kilo artışı, yorgunluk, insülin direnci, diyabet, karaciğer yağlanması ve kalp damar hastalıkları gibi ciddi problemler  görülebilir.

Gün içerisindeki besin tercihlerimiz uyku düzeni ve kalitesinden etkileniyor.   California San Francisco Üniversitesi araştırmacılarının Sleep Health dergisinin yer alan bir makaleye göre 5 saatten az uyku, kafeinli ve şekerli içecek tüketimiyle ilişkili bulunuyor.

Yine aynı çalışma uykusuz kişilerde günlük enerji alımının 385 kalori daha yüksek olduğu sonucuna varılıyor. Yeterli uyku sayesinde hem daha az kalori alabilir hem de daha sağlıklı bir bedene sahip olabilirsiniz. Tatlı isteklerimizin bir diğer nedeni de demir ve magnezyum düşüklüğüdür.

Hücrelere yetersiz oksijen taşınması sonucu hissedilen yorgunluk ve halsizlik devamında tatlı isteğini de getirir. Doktor kontrolünüzde eğer vitamin ve mineral eksikliğiniz varsa size takviye verilecektir bilinçsizce takviye kullanımının vücuda zararları göz ardı edilmemeli.

Güne kahvaltıyla başladığınızda diğer öğünlerde hem daha az yemek yediğinizi hem de daha sağlıklı tercihlerde bulunduğunuzu sizlerde fark etmişsinizdir. Gece boyu süren açlık sürecinin ardından kahvaltıyı atlamak ve kahvaltıda karbonhidrat içeriği yüksek beslenmek gün boyu kan şekeri dengenizi bozar ve daha fazla tatlı tüketimine neden olabilir.

Gün boyu içtiğiniz suyun içerisine tarçın, karanfil, taze nane ya da sevdiğiniz meyveleri ekleyip tatlandırabilirsiniz. Aromalı su, tatlı isteğinizle başa çıkmada size yardımcı olabilir. Tatlı istekleri ile başa çıkmada en iyi yöntemlerden biri de karbonhidrat seçimidir. Şeker ve şeker içeriği yüksek tüm yiyecek ve içecekler kan şekerinin çabuk yükselip, ani düşmesine neden olur. Uzun süre açlık durumlarında kan şekeri düşer.

Bunun sonucunda da vücut en hızlı biçimde enerji alabileceği yani yüksek karbonhidrat içeren besinlere yönelim gösterir, dolayısıyla tatlı isteği de artar. Meyve tüketmeyen kişilerde lif alımı da yeterli olamayacağından erken acıkma ve tatlı isteği kaçınılmazdır. Bu nedenler günlük 3 porsiyon kadar meyve hem vitamin mineral hem lif alımı açısından tüketilmelidir.

Eğer insülin direnci, diyabet veya hipoglisemi gibi bir sağlık probleminiz varsa muz, üzüm, karpuz, kavun, incir ve kuru meyveler gibi glisemik indeksi yüksek, kan şekerini hızlı yükselten meyveleri her gün tüketmemeye özen gösterin. Onların yerine lif içeriği yüksek olan kabuklu elma veya armut tüketebilirsiniz.

Yoğun içerikli hamur işleri veya şerbetli tatlılar yerine haftada 2 kez sütlü tatlı veya dondurma tercih edebilirsiniz. Küçük kase muhallebi, sütlaç gibi sütlü tatlılar ya da az şekerle hazırlanmış armut, ayva ya da balkabağı gibi meyve tatlıları, kuru meyveler ya da kahve yanına ekleyebileceğiniz bitter çikolata tatlı isteğinizi azaltmada size alternatif olabilir.