MOR BESİNLERDEN GELEN SAĞLIK

Meyve ve sebze tüketimi besin çeşitliliğini sağlamak adına çok önemli. Tek düze beslenmek, farklı besin gruplarının eksikliğine yol açabiliyor. Farklı renklerdeki meyve ve sebzelerin tüketimi vücuda farklı antioksidanların alınmasını sağlar. Mor renkli sebze meyvelerde zengin besleyici içeriğiyle sağlığı korumaya ve geliştirmeye yardımcı olur.  

Resveratrol, antosiyanidin, fenolik bileşikler ve flavanoidler sebze ve meyvelere maviden mora kadar renk verir. Bu fitokimyasalların yaşlanmayı yavaşlattığı yapılan birçok çalışma ile biliniyor. Güçlü bir antioksidan olan antosiyaninler, yaş ile ilişkili beyin fonksiyon ve hafızadaki bozulmanın yavaşlatılması için mükemmel birer kaynaktır.

Antosiyanin bu etkiyi, vücutta beta amiloid plağa bağlı hasarı önleyerek Alzheimer Hastalığına karşı da koruyucu etki göstererek sağlıyor.  Antosiyaninler kalp sağlığını önemli ölçüde koruyor.

Kan damarlarını ve kalp kaslarına iyi geliyor; bu sistemleri yeniliyor ve hasar gören dokuları onarmayı sağlıyor. Yapılan çalışmalarda antosiyanin içerikli besinlerin tüketimi ile total kolesterol, LDL(kötü kolesterol) ve trigliserit seviyelerinde düşme, HDL(iyi kolesterol) seviyesinde de artış gözlemleniyor.

Mor besinler güçlü antioksidan etkileri sayesinde vücut direncini artırarak bağışıklık sistemini güçlendirir. Antosiyaninler aynı zamanda ürik asit kristallerinin çözülmesine yardımcı olurlar; bu da gut ve romatizmal artrit semptomlarını azaltabilir.

Mor soğan, mor pancar, patlıcan, böğürtlen, yaban mersini, kara üzüm, mürdüm eriği, karadut, acai meyvesi, bu bileşiklerden zengindir. Yaz ayları mor sebze ve meyveler açısından daha zengin çeşitliliğini sahip.

Unutmayın ki market raflarındaki mora boyanmış sayısız abur cubur, dengeli bir beslenme düzeninin parçası değil. Mora boyanmış şekerlemeler, çikolatalar, cipsler vs. bir yana, doğası gereği mor renkte olan besinler, sağlık açısından sayısız faydalarıyla sofraların baş tacı olmalı.