Kanser Riskini Azaltan Besinler

Modern yaşam tarzı, stres, uykusuzluk, işlenmiş gıdalar, çevresel toksinler, fiziksel hareketsizlik, ekran bağımlılığı, genetik faktörler, kronik hastalıklar, artan plastik kullanımı, uv ışınları, kimyasal maruziyet…

Bedenimiz tüm bunlara yetişemiyor, başta kanser olmak üzere pek çok hastalık oluşumu gözleniyor. Geçmiş veriler, yaş arttıkça kanser riskinin arttığını gösterse de günümüzde maalesef değişen yaşam tarzı ile kanser hayatın her dönemi için risk haline geldi.

Kanserle mücadele sadece tedaviyle değil; farkındalıkla, erken teşhisle ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarıyla mümkün. Beslenme bu sürecin en önemli ayaklarından biri. Sağlıklı beslenme, vücutta oluşan hasarları engelleyerek vücudun bağışıklık savunmasını arttırıyor. Sağlıklı beslenme sayesinde vücutta hücreleri anormalleştiren ve tümör oluşumunda rol oynayan zararlı maddeler, antioksidanlar tarafından uzaklaştırılmış olunuyor.

Bu sebeple her renk besinleri, mevsimine uygun tüketmeniz konusunda sizleri sıkça uyarıyorum.  Amerikan Kanser Araştırma Enstitüsü’ne göre, günde 5 porsiyon sebze ve meyve tüketmek kanser riskini yüzde 20 azaltıyor. Her besin çok özel ve vücudumuza katkısı elbette muazzam, sizlere bu besinlerin birkaçından bahsedeceğim.

Çilek, ahududu ve böğürtlende bulunan ellagic asit kanserojen maddelerle savaşma rol alıyor. Kara- mor üzüm resveratrol ve kuersetin gibi güçlü antioksidanlar sayesinde hem kanser riskini azaltıyor hem de kandaki pıhtılaşmayı önleyip kalp sağlığına iyi geliyor. Havuç, şeftali, kayısı, bal kabağı beta-karoten içeriği sayesinde güçlü bir antioksidan deposudur. Özellikle akciğer, yemek borusu ve mide kanserlerini önlemede etki gösterirler.

Soğan ve sarımsak hem kükürtlü bileşik içeriği hem de prebiyotik içeriği sayesinde bağırsak sağlığını korumaya yardımcı oluyor hem de sistein maddesi sayesinde kalp sağlığını koruyor ve kolesterol seviyesini dengeliyor. Posadan zengin, yağdan fakir bir diyet kolon ve rektum kanserine karşı koruyucudur. Haftada 2-3 kez kurubaklagil tüketmeye özen gösterin. Domates, likopen içeriği zengin, lif ve C vitamini kaynaklarından biridir. Domatesi pişmiş halde yemek, içerisindeki antioksidanların vücut için daha kullanılabilir olmasını sağlıyor.

Yapılan bazı araştırmalar, daha fazla domates tüketen erkeklerin, tüketmeyenlere kıyasla  prostat kanserine yakalanma oranlarının daha düşük olduğunu bildiriyor. Meme, kolon ve prostat kanserleri yüksek yağlı beslenme ile ilişkilidir, yemeklerinizi sıvıyağ ile pişirmeye özen gösterin.

Kızartma, kavurma gibi pişirme tercihleri yerine haşlama veya fırında pişirmeyi tercih edin.  Obezite meme, kolon, safra kesesi ve uterus kanseri ile ilişkilidir. İdeal vücut ağırlığınızı korumayı,  fiziksel aktivitenizi yüksek tutmayı ihmal etmeyin.

Alkol tüketimi, özellikle fazla miktarda tüketenlerde, karaciğer kanseri riskini arttırır. Bu nedenle kadınlar 1 kadehten fazla, erkekler ise 2 kadehten fazla alkol tüketmemelidir. 

Sigara; ağız, gırtlak, boğaz ve yemek borusu kanseri risklerini artırıcı etki gösterir, bu sebeple sigara içmeden önce bir kez daha düşünün. Genetik faktörleri değiştirmek mümkün olmasa da yaşam tarzı değişimlerinizle, sağlıklı beslenme tercihinizle kanserden uzaklaşabileceğinizi unutmayın. 
Sağlık ve huzur dolu günlere...