ALZHEİMER' A KARŞI KARAYEMİŞ TÜKETİN

Karayemiş ülkemizin doğal florasında yer alan, besin değeri ile gıda endüstrisi için gelecek vaat eden bir meyvedir. Pek çok kişi tarafından taflan ya da laz kirazı olarak isimlendiriliyor.

 Bitkinin dünya üzerinde doğal yayılma alanı ise Doğu Karadeniz. Karayemiş, Karadeniz de pekmez ve turşu gibi farklı tüketimi de söz konusudur.

Kırmızı-mor-siyah renkteki meyveleri Haziran-Temmuz aylarında hasat edilir. Ham haldeyken buruk tatta olan meyvelerin olgunlaştıkça burukluğu azalır ve daha aromatik bir hale gelir. Zengin polifenol içeriğe ve yüksek antioksidan aktivitesine sahiptir.

Organik asitler, değerli yağ asitleri, mineraller ve vitaminler açısından da oldukça zengindir. Meyvenin kanser ve diyabete karşı koruyucu potansiyel etkisinin olması karayemişi gıda takviyeleri endüstrileri için cazip kılıyor. Asetilkolinesteraz, bütirilkolinesteraz enzimleri Alzheimer hastalığının patogenezinde önemli rol oynayan kolinesteraz enzimleridir.

Karayemiş yaprak ekstratlarının kolinesteraz üzerine etkilerini inceleyen bir çalışmada karayemiş yaprak ekstratlarının kolinestreraz enzimlerinin inihibisyonunda etkili olduğu ve antioksidan kapasitesi ile nöron koruyucu özellik gösterdiği bulunmuştur.

Bu durumda, alzheimer hastalığına karşı koruyucu potansiyel etkiye sahip olan karayemiş daha fazla ilgiyi hak ediyor. İçerdiği fenolik bileşikler ve bu bileşiklerin ortaya çıkardığı yüksek antioksidatif kapasite, karayemişi bu anlamda değerli bir kaynak haline getiriyor.

 Kiraz, karayemiş ve kızılcık meyvelerinin özelliklerinin karşılaştırıldığı bir çalışmada antioksidan kapasitelerinin yüksekliğine göre sırasıyla kızılcık, karayemiş ve kiraz etkin bulunmuştur. Yapılan çalışmalar, gıdalarda bulunan biyoaktif bileşenlerin, kronik hastalıkları önleyici veya hastalık boyunca alternatif tedavi sağlayıcı etkileri olduğunu gösteriyor. Yaklaşık 1 avuç (25 adet) karayemiş 1 porsiyon meyve yerine geç