Televizyon izlerken “zam” haberi başlayınca herkesin kulağı, gözü açılıyor; dikkatler ekrana veriliyor. Hangi “zam”? Maaşlara mı, gıda ve tüketim mallarına mı?
Maaşlar konusunda Aralık-Haziran ayları önemli. Enflasyon oranına göre yapılacak artışın tartışmaları dillendiriliyor, geleceğe göre durum değerlendirmesi yapılıyor. Ekonomik sıkıntı insanları aylık, yıllık değil; günlük hesap yapmaya zorluyor. Günlük harcamalarda bir oran belirliyor, fazlasını harcamaya cesaret edemiyor.
Televizyon, gazeteler hatta sosyal paylaşım sayfalarında en çok yer alan haber gıda ve tüketim ürünlerine yapılan zamlar. Neredeyse her gün yeni zamla karşılaşsak şaşırmayacağız! Günde iki, üç zamla da karşılaşabiliyoruz. Zam olağanlaştı. Eğer zam yapılmazsa şaşıracağız.
Geçmiş ekonomik durumları ve hükümet değişikliklerini yaşayanlar daha çok şaşırıyor. Geçmiş de iyi değildi. Yoksulluk, açlık vardı. İşsizlik vardı. Geleceğe güvensizlik vardı. Ancak bugünkü gibi bir ekonomik sıkıntı hiç yaşanmamıştı.
Ekonomik kriz nedeniyle yük emekçilerin sırtına yıkmak için zamlar oluyordu; enflasyonları da gördük, yaşadık. Ancak zamlar 3-4 ayda bir hatta 6 ayda bir oluyordu. Aynı ürüne her gün zam olur mu? Oluyormuş, onu da gördük! Markete gidiliyor, sabah alınan ürünün fiyatının akşam değiştiğini görüyorsunuz. Akaryakıtı saymıyorum. Her gece müjdeli haber olarak veriliyor!
Piyasa zamlarının yanında vergilerin artırılması ve kamu hizmetlerinin zamlanması da hediyesi oluyor. Halk öyle bir duruma getirildi ki, gıda ve tüketim ürünlerine zam yapılmadığında şaşıracaklar.
Gıda ve tüketim ürünlerine yapılan zamlar, enflasyon derken ücretlere yapılacak ne kadar olacak diye merak ediyoruz. Enflasyon oranında zam yapılsa da ne olacak ki, emekçilerin ücretleri yeterliydi de enflasyon nedeniyle mi yetersiz oldu? Temmuz ayında enflasyon oranında zam yapılsa da yeni zamlar olmayacak mı? Verilen anında fazlasıyla geri alınacak.
Bu durum kader mi? Değişmez mi? Günler enflasyon farkı zamları bekleyerek mi geçecek? Hayır, talep enflasyon farkını istemekle daraltılmamalı. Zamlar geri alınmalı, yeni zamlar yapılmamalı. Sermaye grupları karlarından zarar etmiyor, yıllık gelirleri açıklanıyor. Görüyoruz ki sürekli kazanıyorlar. Yani krizden onlar etkilenmiyorlar. Yük işçi ve emekçilerin, üretici köylülerin sırtında. Ezilen, yoksullaşan; işsizlikle boğuşan işçiler ve emekçiler.
FACEBOOK YORUMLAR