SOKAK NEDİR?

“Sokak” sözcüğünü tartışmaya açtığımızda herkes kendine göre anlam yükler. Kimine göre, kötü yoldur; kimine göre de yaşamın kendisidir. Siyasi olarak değerlendirdiğimizde de hak isteminin yeri olurken yönetenlere göre de “yaramazlık” olabiliyor. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?

Anayasa’da “herkesin izin almadan basın açıklaması, yürüyüş vb. eylem ve etkinlik hakkı” güvence altına alınmıştır. Öyle değil mi? Sorunu olanlar, birlikte “ses vermenin” yolunu nasıl bulacak?

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “sokak” konusundaki açıklaması üzerine tartışmalar büyüdü. İktidar kendi cephesinden muhalefet, işçi ve emekçi örgütleri de kendi cephelerinden değerlendirmeler yaptı. Ekonomik kriz yaşanırken yapılan “Sokağa çıkanları 15 Temmuz’da olduğu gibi kovalarız.” biçimindeki vurgu aslında krizin yükünü sırtlarına yıkılmasını istemeyen işçi ve emekçilere dolayısıyla da onların örgütlerine bir sesleniş oldu.

Geçmişte de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sokağa çıkan, miting yapanlara seslenerek, “Evlerde tuttuğumuz yüzde 50 var” diyerek mitingle taleplerini dile getirmek isteyenleri dinlemesi gerekirken bugünkü tavrını göstermişti.
        
“Sokak” demokratik hak kullanımının olduğu bir alan. Yoksa “sokak” denilince cam, çerçeve kırmak; kavga çıkarmak anlamı yüklenmesi demokratik hakların kullanımını engellemektir. Dün, nasıl ki hak talepleri, eleştiriler, tepkiler mitinglerle, yürüyüşlerle, kitlesel basın açıklamalarıyla dile getirildiyse bugün de, yarın da aynı yöntem kullanılacaktır. Bu “suç” değil, demokratik bir haktır.
        
Şimdi soruyu basitleştirelim: İktidarın yapmak istediği bir değişikliği ya da uygulamayı kabul etmiyorsanız, bunu nasıl belli edeceksiniz? Yalnızca Meclis’teki tartışmalar yeterli olabilecek mi? Meclis’teki matematik hesabı ortada. Demokratik işleyişte, oy verdiğiniz bir partinin-iktidarın uygulamasına karşı çıkma hakkı da var. Bunu göstermenin yollarından biri de sokak değil mi?
        
Ya da siyasi olarak değerlendirirsek: Bugün muhalefet olan siyasi grupların (Meclis içi - dışı) halk desteğini almaları, kendilerini anlatmaları ve etkin olabilmelerinin yolu, demokratik haklarını kullanmaktan geçmiyor mu?
        
Sonuç olarak, herkesin haklarını talep edebilmek, iktidarı eleştirmek için yürüyüş, miting, kitlesel basın açıklaması; grev, boykot yapma hakkına sahiptir. Yapılması eleştirilemez. Aslında taleplerini dile getirmeyen, tepkilerini göstermeyen-gösteremeyen dernekler, sendikalar, partiler (kitle örgütleri) eleştirilmelidir.