Meclis’te görüşülen “seçim yasası taslağı” yasalaştı; tartışması devam edecek. Muhalefet mutlaka Anayasa Mahkemesi’nde de itiraz hakkını kullanacaktır.
Yasayı Anayasa Mahkemesi bozsa da bozmasa da değişen bir şey olmayacak. Görünen köy kılavuz istemiyor. Ekonomik ve siyasi kriz halkın yönelimini belirliyor. İktidar, yasa değişikliğine gitmesinin nedeni kaybedeceğini görmesinden. Kendilerini değiştirilen seçim yasasına göre seçilebilir görselerdi belki de erken seçime giderlerdi. İklim değişikliği nedeniyle buzulların erimesi gibi ekonomik siyasi krizin sıcaklığı da iktidarı eritiyor. Bu konuda ankete de gerek yok. Herkes çevresindeki değişimi görüyor.
İktidar oluşacak ittifakların önünü kesmeye çalışıyor. Ancak ülkenin ekonomik krizinin halkın sırtına yıkılmasını istemeyenler, demokratikleşmenin acilliğini bilenler için seçim yasasının değiştirilmesi hiç de dert değil. İktidarın yapacağı her değişikliğe, atacağı adıma göre özveri göstererek emek ve demokrasi güçleri de hamlelerini yapacaktır-yapmalıdır. Zaman grupsal çıkarları gözetmek değil, halkın ortak çıkarlarını öne çıkarama zamanıdır.
Demokratik ortam sağlandığında her grup kendi bildiği yolda özgürce ilerleyebilir. Adım atmaya, nefes almaya olanak bulunmadığı ortamda “benmerkezci” , “en doğru benim” demenin zamanı değil. Farklılıklar var; bu farklılıkları yok saymadan ortak noktaları öne çıkarmayı başarabilme zorunluluğu acilliğini koruyor. İktidar hamlelerini yapıyor; emek ve demokrasi güçleri buna göre taktik geliştirmeyi başaracaktır-başarmalıdır. Sonuç olarak, seçim yasasının değiştirilmesi iktidarın eridiği gerçeğini gösteriyor.
İktidar kaybediyor diye gevşememeli. İş, oluruna bırakılmamalı. Böyle bir anlayış baştan kaybetmeye neden olur. Sandık güvenliği de dikkate alınmalı. Her gün yeni tartışmalar yapılıyor. İç siyasetten dış siyasete; savaştan Ortadoğu sorununa gündemler iç içe geçiyor.
Farklılıkları herkes kendi olanaklarıyla gündem yapabilir. Örgütlenme ve mücadele platformları oluşturabilir. Bu her partinin, kuruluşun hakkı. Ortak konularda birlikte örgütlenme ve mücadele platformlarının kurulması da başarılmalıdır. Yaşanan ekonomik krizin yükünün halkın sırtına yıkılmasını; demokratik hakların büyütülmesi için başka yol yok. Her gün yenilenen zamlar nedeniyle yaşanan sıkıntılardan kurtulmanın olanaklarını öteleyenleri halk affetmez.
FACEBOOK YORUMLAR