Kimi söyleşilerde farklı düşüncelerin doğallığını vurgulamak için, “İnsanlar kütük değil ki, marangoza götürüp tek tip yaptıralım.” diyorum. İnsanların farklı faklı düşünmeleri doğal değil mi?
Aynı evde yaşayanlar hatta karı koca arasında farklı değerlendirmeler, yorumlar olurken (bu da doğal) sokakta farklılıklar neden olağan karşılanmıyor? Herkes kendi doğrularını baskın bir tutumla başkalarına da dayatabiliyor. Farklılıklar tartışabilir. Ancak görüş alışverişi biçiminde ve tartışma anında farklılıkları yok edip aynı düşüncede buluşmayı beklemek yanlış.
Dediğim gibi insanlar kütük değil ki, tek model çıktı alalım. Bir hedef hakkında konuşurken de her birey (gruplar da) farklı bir yöntem, yol izleyebilir. Aynı yoldan gidilecek diye bir kural da yok. Yol çeşit çeşit. Önemli olan yolların son noktada birleşiyor olması. Herkes (gruplar) kendilerine uygun bir yoldan gitmeyi ister. Bunu da doğal karşılamak zorunda değil miyiz? Kimi toprak yoldan, kimi asfalttan gitmek ister çünkü yolda kullanacağı araç gideceği yola uygundur.
Bu genellemeden somuta gelelim. Ülkenin siyasi tartışmalarındaki durumumuz da böyle. “Vay benim söylediğim yoldan nasıl gitmezsin” diye sesleniliyor. Tek doğru ve güzel yol, kendilerininkiymiş! Diğer yollar bozukmuş ve hedefe varılmazmış. Bu belirlemeyi yapabilmek için HEDEF NEDİR, onu belirlemek zorundayız. Belki de hedef konusunda da farklılıklar vardır. Hedef konusunda aynılaşanlar farklı yollardan giderse sorun çıkar.
Resmi olarak seçim süreci başlamasa da son bir yıl içinde sanki resmi olarak seçim sürecine girilmiş gibi konuşuluyor. Şu an ise, zaten seçim süreci başladı. Son dönemeç de geçildi. Seçimi kutsamadan (Çözüm için tek araç olarak görmüyorum) tartışmakta yarar var. Her şeyi seçime bağlarsak günlük yaşamın düzelmesi, demokratik hakların geliştirilmesi konusunda zaafa düşeriz. Ancak seçimler, halkın ilgisinin arttığı, politikleşmenin en yoğun olduğu dönemlerdir. Bu nedenle de seçim süreci çok önemlidir.
Seçimde nasıl bir tutum geliştirilecek? HEDFE ayrı yollardan mı gidilecek? İnsanlar kütük değil ki, tek tipleştirelim, dedim ya örgütler de tek tipleştirilemez. Her partinin-örgütün HEDEFİ farklı olabilir. Aynı olanlarda bile küçük de olsa farklılık bulunur. Ancak HEDEF olarak hangi aşamayı öne çıkarıldığı önemli. Eğer her parti-örgüt HEDEF OLARAK NİHAİ SONUCU öne çıkarırsa ortak noktayı bulma olanağı olmaz. HEDEF DEMOKRATİKLEŞME olarak belirlenirse farklılıklara rağmen aynı yolda yürüme olanağı bulunur. ORTAK HEDEFE ULAŞTIKTAN SONRA herkes kendi yoluna gidebilir. Hatta ortak hedefe giderken daha sonraki hedefi anlatmasının da sakıncası yoktur. Burada asıl olanın ORTAK HEDEFİN BELİRLENEBİLMESİDİR.
Zaman hızla geçiyor. Seçim için resmi süreç başlamadan ortak hedefle ortak aklı yakalayabilmek, bugün yaşanan sıkıntılara karşı mücadelede de ortaklaşmayı sağlar.
FACEBOOK YORUMLAR