Coşkun Özbucak

Coşkun Özbucak

ÇİZGİ
[email protected]

KAÇ TÜRKİYE VAR?

26 Şubat 2022 - 12:20

Televizyon kanallarında haberleri, tartışma programlarını takip edenler şaşırıyor. Çünkü aynı konu, birbirinden farklı ele alınabildiğine tanık oluyoruz. Gazete haberleri tamamen farklı. Manşet, niteliklerini belli ediyor. Göz önünde olanları görmeyen-göremeyen gazeteler var. Sanki televizyonlar, gazeteler farklı ülkeden söz ediyor.

Yerel gazetelerde, televizyonlarda daha farklı özellikler görüyoruz. Gazeteler, valilik, belediye ya da diğer kurumların internet sayfalarından haber yapıyorlar. Kopyala yapıştır haberciliği. Belediyenin haberini yaparken “çok beğenildi” deniyor ama halktan kimsenin görüşüne yer verilmiyor. Gazeteler, televizyonlar halkın gerçekleri öğrenmeleri için en önemli kaynak ancak bul bulabilirsen. (Burada gerçekleri yazanları eleştiri dışı tutuyorum.)

Türkiye’nin dört bir köşesinde işçi eylemleri var. İnsanca yaşayabilecekleri ücret ve sendikalaşma hakları için mücadele ediyorlar. Görmeyen gazete ve televizyonlar var. İşçiler gözaltına alınıyor, işten atılıyor, görmemek için özel çaba harcıyorlar.

İnsanlar elektriğe ve doğalgaza (tüm zamlara) yapılan zamlara; yoksullaşmaya yönelik sokağa çıkıyor, haykırıyor, görmemek için direniyorlar.

Yani bir televizyonu açıyorsunuz, Türkiye halkı mutlu; ekonomik, demokratik, özlük hiçbir sıkıntısı yok. Neredeyse ücretlerine yapılan zamları geri alın; elektriğe, doğalgaza neden bu kadar az zam yaptınız, daha fazla yapın ki, ülke kalkınsın, diyecekler! Yapılan haberlerle yanlış algı yaratıyorlar.

Üretici köylü tarımdan uzaklaşıyor. Gübre ve ilaç alamayacak durumdalar ama görmeyen gazete ve televizyonlar var.  Gübreye yüzde 200-400 zam yapıldığını görmeyen-duymayan gazete ve televizyonlar yüzde 30 indirimi görmeyi-duymayı başardı. Gıdaya yapılan aşırı zamları görmeyen-duymayanlar KDV indirimini manşetlere çıkardılar. Yaşanan gerçeklerle yazılanlar, söylenenler birbirine uyuyor mu, uymuyor mu hiç önemli değil.

Ülkede televizyon ve gazeteler bu duruma geldi. Gerçeklerin habercisi olanları dışarda yutarsak “havuz medyası”, “yandaş medya” nitelemeleri boşuna olmadı. Bu ülkede TL’nin dolar karşısında değer kaybetmesini az göstermek için “yarım dolar oldu” haberi yapan televizyon kanalına da tanık olduk.

İki Türkiye var. Biri gerçek; diğeri de sanal. Ancak sanalı, gerçekmiş gibi pazarlamak isteyenler de az değil. Biz yine de gerçekleri biliyoruz. Yazmaya devam edeceğiz.
           
 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum