Ölmüşüz

Bulutlandı havalar, soğudu
Bugünkü nesil bir zamanlar yoğudu
Tadından yenmezdi köyün yoğurdu
Yerli ırktı inek, öküz

Mısır öğütülürdü su değirmeninde
Bir adabı usulü vardı yemeninde
Sınırı vardı söz söylemenin de
Evler ahşaptı, değildi böyle lüks

Saygıda, sevgide sınır vardı
Düzenli şekilde kar yağardı
Vatandaş mahsulü anbara koyardı
O devirde de vardı süz

İmece olurdu, kesik olurdu
Analar sekiz, on çocuk doğururdu
Kimse önemsemezdi, ildi Ordu
Şimdi herkes birbirine küs

Derede ağaç köprüler vardı
Ağlara balıklar dolardı
Çiftçi emmi kağnı tekerini yağlardı
Çalışmayla geçerdi güz

Odunlar taşınırdı at’larnan
Samanlıklar dolardı alafnan otlan
Paylaşılırdı açlarnan, toklarnan
Tertemiz, aktı o zamanki yüz

Aşık Saltı, yel esiyor yerlerinde
Tadı, tuzu kaçtı köylerin de
Sekli değişti bayramların, düğünlerin de
Biz, baktım ki yıllar önce ölmüşüz