SİYASETSİZ YAŞAYAMAYAN İNSANIMIZ
Siyasal yaşam biçimini öylesine benimsemiş ki insanımız, her bireyin gönlünde bir parti yatıyor. Sokaklarında mikrofonu uzatınca canlı anket komediye dönüşüyor. En fazla görüşler, görüntüler gözbebeğimiz İstanbul’dan yansıyor.
- Büyükşehirde adayınız Murat Kurum mu, Ekrem İmamoğlu mu?
-Nedim Kuru,
-Ekrem imaloğlu,
-Milad Kurum,
-Milad Korun,
-Nedim kurum,
-İmanoğlu,
-İmam Hatipoğlu,
-Ekrem Kuru,
-Ekremoğlu, Muratoğlu, arada Meral denstaş.
Kayadan su çıkarmak tümcesi politikadan su çıkarmaya dönüşüverince, umutlara uzak, siyasete yakın duruyor insanımız.
Adaylar da katkı sunmadan durur mu? Tam bir trajikomedi. İstihsal ve istihdamın dışında dar keseden, aykırı taciz bol vaatler havada uçuşuyor. İyi izleyin, politik animasyonda son iki hafta.
Seyyah beyinler adaylarına, yasaları uygulamak yerine, yollamak için paha biçilmez baldan tatlı koltukları sunarken arkada kalanlar kuytu köşelere sinerek, hazırlık okulu öğrencileri, her zamanki gibi kazanmayı umacaklar. Kim kazanırsa kazansın birbirlerinden farklı değil. Hepsi akraba, hasım olanların bile hısım olduklarını görüyor toplum.
Bu seçim de bitecek. İnsan üzülmüyor değil, gönül hepsi kazansın istiyor. Politikanın içinde olan da olmayan da boy pos gösterirken belediyeler yeni kitlere dönüştürüldü.
31 Mart’ta belediye başkanlarını seçecek halk, değişim ve gelişimin ölçüsünü görebilecek miyiz Oysa seçimden sonra ve her zaman eğilimlerin harekete geçmesi ülkemize kazanım sağlar.
Birbirimize dolanmadan, sivil toplum, siyasal partiler, gençlik kuruluşları, dernekler odalar, barolar toplumun bütünü olarak kalmaya devam edecek.