BİLİNÇ

İnsanın olan biteni fark edip bit yeniğini algılama ve kavramları kıvırmadan beyinsel gücün temelinde bilinç yer alırken, merkezinde de koşulsuz insan ve onuru yer alır.

Bilim, bilincin altından üstünden özünden, felsefesine kadar tanı koyar. Oysa insanımızın algı, ifade, davranış haline tanı koymakta şaşırıp şaşı kalır.

Bilinçaltı temizliği mantık ve bilinç dışı davranışların, kavramların söylence ve yönelmenin pisliğine bulanmış değil mi toplum? Taraf olmak birbirimize kafayı yedirmenin eğiliminden başka ne olabilir?

Ayıklamaya cımbıza gerek yok. Bir tanesini çekip al. Hiçbir zaman değişmeyen organımız.
Kriz; Sadaka toplar gibi avantadan para gelecek diye eller ovuşturulurken, tik tak kapıya çoktan vurup içeriye girmiş, kasada metelik yok. Bir kısım metelik vermezken bir kısım ihtiyaçlarını çoktaaan görmüş metelik oynuyor.

Hangi olay, tepki, görüş, duyum hukuksal ve bilinçsel zeminde?

Kim demiş “insan düşünen hayvandır”, bizimle ilgisi yoktur yoksa dünyayı tersine çeviririz. Belli değil mi uygunsuz tepkilerden?

Çağdaş düşüncenin dışında yaşayan bilinçsiz güdümlü kafalar ilişkilerin kurulmasını engellerken,  düşünceden,  kuşkudan, kaygıdan uzak bilinçsizlik fırtınası kimin oyunu?