ŞERBETÇİ OTU
Alternatif tıp dünyasında adı geçen bitkilerden biri de şerbetçi otudur. Ressam ve Müze-i Hümayun Müdürü Osman Hamdi Bey 1902 yılında Adapazarı’nda kendi topraklarında şerbetçi otu yetiştirmiş ve başarılı sonuçlar alınca büyük miktarda yetiştirme girişiminde bulunmuştur.
O zamanki ismi ile Ömr otu ya da Hoblon olarak tanınan bu bitki bira imalatında kullanılıyordu.1200 yıldır pek çok ülkede bira yapımında kullanılıyor. Şerbetçiotu kozalaklarının içeriğindeki %15 oranındaki lupulin reçinesi biraya acımsı tat katıyor. Bitki son yıllarda ilaç ve kozmetik sanayinde de kullanılmaya başlandı. Farklı sektörlerdeki kullanılıyor olması, bitkiye olan talebi de artırıyor.
Türkiye’nin değişik alanlarında da yetişebilmesi mümkün olduğu halde günümüzde sadece Bilecik ilinde sınırlı bir alanda üretilen miktar, yıllık şerbetçiotu ihtiyacının ancak % 40’ını karşılayabiliyor. Bu durumda da açığın giderilmesi için başta Almanya ve ABD olmak üzere yüksek oranlarda (% 60 – 65) ithal etme yoluna gidiliyor.
Şerbetçi otu, içeriğinde bulundurduğu ksantohumol isimli flavonoid sayesinde karaciğerde yağlanmanın önüne geçerek oluşabilecek karaciğer hastalıklarıyla mücadele ediyor. Kızartmalar, fast-food'lar, hazır yiyecekler, şarküteri ürünlerinin tüketimi gibi sağlıksız beslenme alışkanlıklarının neden olduğu hepatik stetatoz dediğimiz karaciğerde yağ birikiminin oluşumunu ve ilerlemesini engellemeye yardımcı olur.
Fitoöstrojenler doğada farklı yoğunluklarda pek çok bitkide bulunur. Almanya’da yapılan bir çalışmada kadınların menstrual dönemlerinde yaşadıkları ateş, regl sancıları gibi şikâyetlerde östrojenik aktivitelerinin düzenlenmesi için şerbetçiotu kullanımının yararlı olduğu belirtilmiş. Herhangi bir ilaç kullanımınız yoksa bir bardak kaynar suyun içine 1 tatlı kaşığı şerbetçi otunu atıp 15 dakika kadar demlenmesini bekleyip içebilirsiniz.
Bitkilerin, sağlığın korunması ve hastalıkların tedavisi amacıyla kendi ülkemizde ya da dünyanın herhangi bir yerinde yaşayan halklar arasında yüzlerce yıldır kullanıldığını biliyoruz. Özellikle bu yararlı bitkiler insanlar ya da hayvanlar tarafından gıda olarak da kullanılıyorsa, bize zarar vermeyeceğini düşünerek o bitkiyi daha fazla benimseriz, kullanırız.
Ancak işin bilimsel boyutu çok daha farklıdır. O bitkinin sağlığımız için yararlı ya da güvenilir olduğu bilimsel deneylerle ortaya konulup değerlendirilmesi gerekir. Eğer herhangi bir hastalık durumu söz konusuysa, ilaç kullanıyorsanız doktora danışmadan hiçbir bitkisel çay veya takviye içmemenizi öneririm.