Organik Beslenme

Dyt. Sevgi Boz sevgiboz2014@gmail.com

Her geçen sene kalp, şeker, tansiyon ve çeşitli alerjik hastalıklardan şikayetçi olan insan sayısının artmasının başlıca nedenleri arasında sağlıksız ve dengesiz beslenme yer alıyor. Sağlıklı beslenmenin beş temel besin grubu vardır: süt, et, sebze ve meyve, tahıl ve yağ grupları.

Gün içinde hepsinden yeterli ve dengeli şekilde alıyorsanız sağlıklı ve dengeli besleniyorsunuz demektir. Katkı maddesi ve yoğun koruyucu içeren, paketli ürünleri mümkün olduğunca hayatımızdan uzaklaştırmamız gerekiyor. Olabildiğince doğal ve sağlıklı bir beslenme modeliyle birçok hastalığa karşı koruyucu bir siper elde edebiliriz.

Bir besine organik diyorsak hiç bir şekilde yapay kimyasallar, hormonlar, antibiyotikler gibi katkı maddeleri içermemesi gerekiyor. Organik gıdaların üretiminde çiftçilere sentetik pestisit, GDO, petrol veya arıtma çamuru bazlı gübrelerin kullanımı için izin verilmez. Günümüzde organik besin bulmak ve bulduklarımıza güvenmek oldukça zor.

 Raflarda ve tezgahlarda organik olduğu söylenerek satılan çok fazla ürün yer alıyor. Peki her organik adı altında satılan ürün gerçek mi?  Ne yazık ki, ürünün üzerinde organik etiketinin olması o ürünün organik olduğu anlamına gelmiyor. Çok fazla taklit ve tağşiş yapılıyor.  Bu konuda daha fazla denetimlerin yapılması gerektiği  kanaatindeyim. Organik ürün seçerken üzerinde mutlaka Organik Tarım Mevzuatı’na uygun olarak üretilmiş olduğunun bilgisi ve organik tarım logosu görmemiz gerekiyor. Ya da kimyasallardan uzak, ata tohumlardan ürünlerin yetişmesine tanık olmak gerekiyor.

Organik besin satın alarak yediğimiz yiyeceklerdeki tarım ilacı kalıntılarını en aza indirgemiş oluyoruz. Pestisitler, tarımsal üretimde kullanılan toksik etkili kimyasal maddelerdir. Kalıntılı ürünlerin yenmesi, alınan zehrin dozuna bağlı olarak, akut ya da kronik, çeşitli sağlık zararlarına neden olabiliyor.

Kısırlık, üreme sağlığı bozukluları, hormonal sistemde ve sinir sisteminde bozulmalar ve kanser gibi sağlık sorunlarına yol açabiliyor.  Araştırmalar organik sebzelerde daha az nitrat konsantrasyonu, sebze, meyve, tahıl ve baklagillerde daha az zirai ilaç tortusu bulunduğunu gösteriyor. Özellikle organik besinlerde genellikle daha yüksek C vitamini ve fenol bileşikler içeriyor.

Ayrıca organik olarak yetiştirilen hayvanların sütlerinde daha yüksek linoleik asit ve omega- 3 yağ asidi seviyeleri olduğu gösterilmiştir. Sebze ve meyvelerde lezzet farkı, kullanılan tohum çeşidine göre değişebiliyor.

Elbette kendi doğal hızında, haftalar içerisinde besin açısından zengin toprakta yetişip güneşte olgunlaşan bir domatesle, serada çok hızlı yetiştirilen bir domates arasında lezzet farkı olacaktır. Pek çok yazımda dile getirdiğim gibi mevsimine uygun beslenme sağlık ve lezzet açısından çok büyük önem taşıyor.

Biliyoruz ki meyve ve sebze yemenin sağlığa çok fazla faydası var. Onları beslenmemizden çıkarmanın riskleri, tarım ilacı kalıntılarına maruz kalmanın muhtemel risklerinden çok daha fazla. Bu nedenle sebze ve meyleri usulüne göre yıkamak, saklamak bu zararlı etkilerden bizleri daha çok koruyacaktır. Doğala yöneldiğimizde aslında hem doğamıza hem bedenimize hem de geleceğimize sahip çıkabileceğimizi unutmayalım.