DSÖ'DEN ASPARTAM KARARI: "MUHTEMELEN KANSEROJEN MADDE"
Dünyada en çok kullanılan yapay tatlandırıcılardan biri olan aspartamın, bu ay Dünya Sağlık Örgütü tarafından 'olası kanserojen' olarak ilan edileceği açıklandı.
Aspartam, bir fenilalanin ve aspartik asidin metil esteri olan bağırsaklarda parçalanan ve karaciğerde metabolize edilen doğal olmayan kimyasal olarak üretilen yapay tatlandırıcının adıdır. Normal şekerden 200 kat daha tatlı ve endüstri için ucuz olması onu tercih edilir kılıyor.
Fenilketonüri hastaları için tamamen yasak olan bu kimyasal, diyabet hatta obez hastaların uzun yıllar hem kan şekerini yükseltmesin hem de kalori almasın diye tükettiği yapay şekerdir. İlk olarak 2000'li yıllarda aspartam dahil birçok yapay tatlandırıcı kullanımıyla mesane, yumurtalık ve meme kanseri arasında ilişkinin olabileceğini belirten yayınlar yayınlanmaya başladı.
Bazı araştırmalarda da böyle bir riskin olmadığı gösterildi. Ben yıllardır yapay tatlandırıcı içeren yiyeceklerden uzak durulması gerektiğini savunuyorum. Çünkü aspartam tüketildiğinde vücutta bulunan GLP-1 hormonu baskılanır, böylece daha çok açlık ve yeme ihtiyacı hissedersiniz. Ayrıca GLP-1 hormonunun bozulması mikrobiyotanın da bozulması anlamına geliyor.
Bu döngü obezite ve diyabeti tetikleyerek büyük sorun yaratır. Mısır gevreği, meyveli yoğurt, meyveli süt, diyet kola, soğuk çay, paketli dondurmalar, şekerlemeler ve şekersiz naneli sakızlar, hazır yemek sosları, bazı diş macunları ve gargara suları gibi pek çok ürün aspartam içeriyor.
Besin etiketlerini iyice okumanızı ve E951 kodu gördüğünüzde bu üründe aspartam olduğuna dikkat etmenizi öneriyorum. Tercihiniz her zaman katkı koruyucu içermeyen, doğal alternatiflerden yana olsun