TEMMUZ SICAĞI
Bol yağıştan sonra sıcak kendini gösterdi. Sırtımız ısınacak, denize girebileceğiz. Ağustos nasıl olur bilinmez.
Ekonomi de mevsime uydu. Zam yağmurlarından bunaldık. Temmuz ayı zamları (asgari ücret, emekli ve kamu emekçilerinin maaşlarına zamlar) keyfimizi yerine getirecek diye bakanlar yanıldılar. Bu yazı yazılırken artış oranları belli olmamıştı. Ancak yüzde 25-40 arası artışa razı edilmek için çabanın olduğunu görüyoruz. Cumhurbaşkanına yüzde 40 yapıldı. Demek ki, en üst makam bu artışa layıksa biz kanatlarımızı açalım!
Şimdi hesap kitap yapma zamanı. Artışlardan memnun olan var mı? “Hiç yoktan iyidir, bunu da vermeyebilirlerdi” diyen sesleri duyar gibiyim. Bu zorlama bir yaklaşım. Hakkımız, birilerinin vermesine bırakılırsa daha çok bekleriz. “Hak verilmez, alınır.” sözü pratikte kanıtlanıp yaşanmış bir durum. “Bunu da vermeyebilirlerdi” anlayışı teslimiyeti meşrulaştırır. Ne demek, vermeyebilirlerdi? Oysa bizler ne istediğimizi bilenler olursak kazanırız.
Hakkını başkasından bekleyenlerin başına temmuz sıcağı vurmuş olabilir. Yaşamın zorlukları bize, keyfi başkasına olur anlayışı kabul edilemez. Bugün alım gücü düşmüşse, her gün zamlar geliyor ve yoksullaşıyorsak sorumlu olanlar yalnızca zamları yapanlar değil; zamları sineye çekenler de sorumlu-suçlu.
Bu durum daha ne kadar gidecek? Yoksullaştıkça yoksullaşacak mıyız? Bu durumda iktidar yıpranıyor ve güvenilirliği yok oluyor. O zaman iki yol kalıyor. Biri yapılanları “aklayan” bir grup yaratmak ve algı operasyonu yapanların yolunu açmak. Diğeri de hakkı olana hakkını teslim etmektir. Ne yazık ki, uygulanan politika hep birincisi oluyor. Neredeyse yapılan zamları “olağan” karşılayacağız. Neredeyse “ başka çareleri yok” diyeceğiz. İşçi ve emekçilerin gelirlerinin artırılması için bir talep olduğunda da “yok ki, olsa dükkan sizin” denilecek.
Peki fındık üreticileri ne diyor? Devlet ne kadar ve kaça fındık alacak? Kaç TL üreticiyi memnun eder? Tartışılıyor da ne kadar gerçekçi ve yaptırım gücü oluyor? Fındık fiyatını üreten ve satacak olan değil; alıcı belirliyor. Böyle bir uygulamadan-gelenekten üretici köylüye bir yarar gelir mi?
Yani Temmuz sıcağı kimleri yakacak göreceğiz.