ŞİMDİ NE OLACAK?
“Bir damladan ne olacak ki, düştüğü yerde sesi de duyulmaz.” denebilir. Eğer damlayı “tek bir damla” olarak değerlendirirseniz, haklısınız. Hatta yere düşene kadar buharlaşabilir de. Ancak biliyoruz ki, damlarla aynı yere vurduğunda mermeri bile delebiliyor. O nedenle damla, büyüklüğü kadar etki yaratmıyor. Daha fazlasını yapıyor. Hele son damla neler neler yapıyor. Bardağı taşıran son damla değil mi?
Bardaktaki suyu bir bütün olarak görürsek yanılırız. Damlalar yan yana gelerek bir bardak su oldular. O nedenle damlayı küçümsemeyelim. Karıncanın su taşıma gücü de bir damladır ancak damlanın ne kadar olduğunu bir de karıncaya sorun. Alacağınız yanıt damla mı olacak bakalım!
Bu kadar damladan söz etmek yeter. Ekonomik, sosyal, siyasal süreçlerde de “damla” vardır. 2 ay önce yüzbinlerce işçi (sendikasız) grev-direniş yaptı. Haydi direnelim dense bu kadar geniş alanı kaplayan direniş başarılı olamazdı. İşte “son damla” işçileri ortak eyleme sürükledi. Gezi eylemleri de böyle başlamıştı. Kimi Gezi Parkı’ndaki ağaç için, kimi yaşam biçimine müdahaleden bıktığı için, kimi de gidişten hoşnut olmadıkları için alanları doldurdular. Bunların olması için de “son damla” etkili oldu mutlaka.
Gündem seçim. İktidar da muhalefet de hesaplarını yapıyor. İşçi ve emekçiler kendi derdinde. Artık siyasi polemiklerle yargı polemiği iç içe girdi. AHİM kararları uygulanmıyor. Yargıdan çıkan kararlar tartışılabiliyor. Eğer yargı kararları tartılmaya başlandığında sıkıntı-olumsuzluk hat safhaya çıkmış demektir.
Gündem sıcak. Canan Kaftancıoğlu hakkında verilen ceza kararı tartışılıyor. Neden bu karar verildi? Şimdi ne olacak? Yorumlar yorumlar… Daha çok tartışılacak. Gündem altüst…
Geçmişle karşılaştırmaya gerek yok. Her olumsuzluğa karşı ortak tavır geliştirilmesi gerekirken nedense “benden senden” ayrımı bugünü yaşattı. Kayyımlardan seçilmişlerin görevden alınmasına, gözaltına almadan tutuklamaya, valiliklerin basın açıklamasını bile yasaklamasına kadar tüm olumsuzluklara karşı sessiz kalınınca “son damla” can yakabiliyor.
Canan Kaftancıoğlu’na verilen ceza gündemin değişmesi ve sürecin etkilenmesi bakımından da “son damla” olma özelliği taşıyor. Sorunları bir bütün olarak görüp dayanışma büyütülürse anlamlı olur. Her sorunu olan kendi kendine ve kendi olanaklarıyla mücadele ederse başarılı olma olanağı yoktur. Sorunların kaynağı aynıysa ayrı ayrı mücadele yerine dayanışma içinde birlikte olmak doğru olandır.
Amaç, mermeri delmekse damlaları aynı noktaya vurulması başarılmalıdır.