ÖNCE BUGÜNÜ KAZANMAK

Coşkun Özbucak cozbucak52@hotmail.com

Yarın olması gerekenleri hayal ederiz. Umut besleriz yarına. Ancak yarının kazanımının bugün yapılan çalışmaların bir sonucu olacağını hesaplamayız. Bugünün sorunlarını yarına havale ederiz ki, en büyük yanlış da bu.
           
Seçim süreci başladığı için bu yanlışı daha iyi görebiliyoruz. Seçim olacak, iktidar kaybedecek ve her şey düzelecekmiş. Umut bu. Umut güzel de bugünkü sorunlar ne olacak? 2023 bütçe görüşmeleri devam ediyor. Asgari Ücret Komisyonu da toplanmaya başlayacak.
           
Çalışmaları Meclise ve komisyona bırakırsak nasıl bir sonuç çıkacağını bilmeyen yok. Her yıl yaşananlar bir kez daha gerçekleşecek. Yani Meclis’te çoğunluğu olan iktidarın dediği olacak. Asgari Ücret Komisyonunda da çoğunluk olan iktidar ve işverenin dediği olacak. Bu zamana kadar hep böyle oldu. Aynısı olmaması için taraf olanların (işçiler ve emekçiler) sendikalar ve diğer örgütleri aracılığıyla seslerini yükseltmeliler ki bugünden kazanmanın keyfi olsun.
           
Seçim sonunda ülkede açlık, yoksulluk, işsizlik olmayacağını söyleyenler de biliyor ki, bu sistemin özüne dokunmadıkça değişen bir şey olmayacak. Umut dağıtmak bedava nasılsa…
           
Bütçe dediğimizde ülke kaynaklarının değerlendirilmesi ve paylaşılması akla gelir. Her kesim bütçe taslağına baksın ki, nasıl bir pay ayrılmış. Ayrılmışsa… Dolaylı dolaysız vergi gelirleri ne kadar ona mutlaka bakılmalı. Burada bilerek rakam vermiyorum. İlgilenilmeli ve araştırılmalı. 2023 yılı bütçesinin yine borç ödemenin, betona yatırımın ve sermaye gruplarına destek sağlamanın öne çıkarıldığını göreceğiz. Örneğin, üretici köylü payına bir baksın. Belki bütçede yazılan rakamlar 2022 yılı bütçesinin üzerinde (bu doğal) ancak enflasyonu da düşünürsek aslında yetersizliği de anlaşılacak.
           
Asgari ücret tartışmaları bakımından da aynı durum söz konusu. Asgari ücret işçiler için bir toplu sözleşme anlamına geliyor. Sendikalar istediğini elde etmek için yalnızca komisyondaki tartışmaları mı takip edecek? Talepleri için yürüyüş, iş bırakma, grev, boykot, miting gibi eyleme ve etkinlerde bulunmayacak mı?  Yapmazsa sonucun zararlarına olduğunda yalandan tepki açıklaması da yapmasınlar. Yani sesler yükselmesi için zaman geçiyor.
           
Bu konularda bir şeyler yapanlar var. Ancak yetersiz. Bir iki sendika ya da partinin tepkileriyle yetinilmemeli. Birleşik güç oluşturulmalı ve ortak iradeyle sesler yükselmeli. Böyle olursa yarın (seçim) kazanılır. Yani bugünü kazanacağız ki, yarın da kazanılsın. Bugünkü durum, yarının nasıl olacağının da göstergesidir. Bunu bilerek hareket edilmeli.