GAZETECİ-YAZAR HASAN ÖZ'ÜN KALEMİNDEN FİLİSTİN DAVASI TOPLANTILARI 2
Türk - Arap Kardeşliği Forumu İstişare Heyeti Üyesi 20. Dönem Ordu Milletvekili Gazeteci – Yazar M. Hasan Öz, 'Filistin Davası Toplantıları' adı altında 19 Ocak 2024 tarihinde İstanbul'da başlayan daha sonra farklı içerik ve gündem maddeleri ile devam eden görüşmeleri anlattı.
GAZZE ÇALIŞTAYINDA İSLAM ÜLKELERİNE TEPKİ
Müzakerelerde çarpıcı açıklamalar yapıldı: İSRAİL ULUSLARARASI SİSTEMİN ÇOCUĞUDUR, HAMAS AKSA TUFANI İLE İSRAİL’İN MİT’İNİ YIKTI,
İSLAM ÜLKELERİNDE YÖNETİMLER HALKI TEMSİL ETMİYOR VE İRADELERİ YOK!
29 ŞUBAT 2024
Bağımsız Filistin Yolunda Tüm Yönleriyle GAZZE ÇALIŞTAYI İstanbul’da yapıldı.
Milletlerarası İlişkiler ve Diplomasi Merkezi ile Filistin Diyalog Grubu’nun ortaklaşa düzenlediği çalıştaya, İslam ülkelerinden, Filistin’den, Türkiye’den ilim adamları, akademisyenler, siyasetçiler, fikir adamları, gazeteciler, aktivistler, İslami hareketlerin temsilcileri ve sivil toplum kuruluşları mensuplarının katıldı.
Programda Filistin’in, Gazze’nin son durumu, Birleşik Filistin Devleti, İsrail’in işlediği savaş, insanlık ve soykırım suçları, Batı ülkelerinin haksız saldırıya desteği, İslam ülkelerinin zavallılığı ve dünya halklarının Filistin gündemi ile İsrail’i protesto ve Filistin’e konuşuldu.
MEVCUT DURUM VE İLE İLGİLİ BİLGİLER
Başta ABD ve İngiltere olmak üzere İsrail kullanılarak Filistin üzerinde planlanan büyük bir saldırı hazırlığı vardı. Niyetleri Gazze’de Hamas’ı ve askeri güçlerini hazırlıksız, gafil yakalayıp bir hamlede ve kısa zamanda yok etmek, peşinden Gazze’nin tamamını işgal etmek idi. Hamas istihbaratı bu durumu tespit etti.
Uzun süredir yaptığı hazırlıklarına güvenerek El Aksa Tufanı Operasyonu yapan Kassam Tugayları Gazze sınırından İsrail’e girerek 250 kişiyi rehin almıştır. Filistin halkı 105 yıldır işgal ve sömürgecilikle savaş halindedir. Dolayısı ile bu savaş 7 Ekimde başlamamıştır.
Son üç yılda İsrail saldırıları ile 11 bin Filistinli şehid edilmiş 160 bin Filistinli yaralanmıştır. 7 Ekim saldırısı İsrail işgalinden kurtulmak, Filistinlilerin haklarını geri almak ve dünyadaki tüm halkların yaptığı gibi kurtuluş ve bağımsızlık yolunda bir savunma eylemidir. ABD ve İsrail’in planları böylece suya düşmüş, İsrail MİT’i (olağanüstü hikâyelerden oluşan uydurma değerleri) yıkılmıştır.
İsrail 1949’da Birleşmiş Milletler üyeliğine müracaat edince; BM İsrail’e barışçı devlet olma, BM kararlarını kabul etme şartlarının kabul etmesi gerektiğini söyledi. İsrail bunların tamamını kabul ediyorum dediği için BM’ye alındı ama o günden bu güne kadar hiçbir BM kararlarını uygulamadı ve asla barış ülkesi olmadı.
BM ise formalite uyarılar dışında bir şey yapmadı, meşhur 5 üyesi de artık dünyada gerçek yüzleri ile daha iyi tanındı. Onların işbirliği ile dünyada barış ve problemlerin çözümü mümkün olmamaktadır. Oradaki sistem de değiştirilmelidir.
Bugün Gazze’de durum çok vahim hale gelmiştir. 40 bin ölü, 60 bin yaralı, çok da kayıp vardır. Gazze’nin %70’i yıkılmış ve harabeye dönmüştür. Kuzeyde insanlar artık açlıktan ölmeye başlamış, ölü hayvan eti yemeye başlamıştır.
Bütün bunlara rağmen halkın direnişi, sabrı, tevekkül ve teslimiyeti ve de ahlakı zirvede, dürüstlüğü, insanlığı, azmi ve mücadelesi ibret verici, direnişin gönüllü çok iyi eğitilmiş askerleri ise cihada görülmemiş bir cesaret, moral ve azimle devam etmektedir.
Bütün dünyada en önemli gündem olmuş, Filistin Davası bilinir olmuş, İsrail’in masumiyet yalanı tam manası ile ortaya çıkmıştır.
SÜREÇ İLGİLİ BİLGİLER
İkinci dünya savaşından sonra soykırım suçları, savaş suçları, insanlık suçları gibi meseleler ortaya çıkmıştır. İsrail devleti bugün bütün bu suçları işlemektedir. İsrail’in yöneticilerin ifadeleri, sahada uygulamaları, niyet açıklamaları ortadadır.
Uluslararası soykırım müfredatına ve tüm insanlık suçlarına göre İsrail tam olarak bu suçları işlemiş, yargılanması gereken ve cezalanması gereken bir devlet haline gelmiştir.
ABD’nin küresel özelliği yerle bir olmuştur. Batının sahte demokrasisi, İsrail’in gerçek yüzü, Gazze Müslümanlarının etkili olağanüstü müspet özellikleri ortaya çıkmış ve Filistin Davası öğrenilmiş, tanınmış ve dünya halkları Filistin’in özgürlüğü için ayağa kalkmıştır.
İslam ülkeleri, kuruluşları ve dünyanın çeşitli örgütleri tarafından süreç ile ilgili müzakereler yürütülmektedir.
Batı ülkeleri epey bir zaman İsrail’e açıktan destek vermişlerdir. Halklarının yaptığı eylemler ve eleştiriler sebebi ile bu açık destekleri yavaşlatmak zorunda kalmıştır.
İslam ülkelerinin yönetimleri halklarını temsil etmiyor ve iradeleri yoktur.
İslam İşbirliği Zirvesi acilen ateşkes istiyor, Filistin’de parçalı çözümü kabul etmiyor, Gazze’nin yeniden imarı ve inşasının gerektiği ifade ediliyor, bu konuda çabalar gösteriliyor.
Arap Zirvesi toplantılar yapıyor kararlar alıyor ancak bu kararlara ülkeler bir türlü uymuyor ve Filistin Davasına yeterli destek verilemiyor.
İran Filistin’e destek veriyor görüntüsü ortaya koyuyor ama aslında zarar veriyor. Onları kullanarak kendi yayılma amacı doğrultusunda çıkarları peşinde koşuyor.
İsrail ve Türk vatandaşı olan İsrailliler var. Bunlar Gazze’de soykırım yapıyor, sonra Türkiye’ye gelip burada yaşamını sürdürmeye halen devam ediyor!
İsrail ile hala büyük ticari ilişkiler içinde olan Türk işadamları var. Çok tepki olmasına rağmen bu ilişkiler aralıksız devam ettiriliyor.